28 Ocak 2016 Perşembe

Lux Helsinki Festivali sırasında ışıklandırılan Ateneum
Geçenlerde elime geçen bir listeyi sizinle de paylaşmak istedim. Böylelikle müzeleri ne zaman ücretsiz gezebileceğinizi kolaylıkla görebilirsiniz :) Tabii her şeye karşın müzelerin internet sitelerinden de tekrardan kontrol etmenizde yarar olabilir.

Aşağıdaki bilindik müzelere ek olarak pek çok küçük sanat galerisini de ücretsiz gezmek mümkün olabiliyor; onları da bu bağlantıya tıklayarak takip edebilirsiniz.

25 Ocak 2016 Pazartesi


İşte Helsinki’ye yakın olup da gezebileceğininiz bir başka kasaba. Bundan önce Nuuksio Milli Parkı’ndan ve Seurasaari adasından bahsetmiştim. Porvoo (ya da İsveççe adıyla Borgå) da Helsinki’ye otobüsle yaklaşık 45 dakika – 1 saat uzaklıkta bulunan bir kasaba.


Bu kasabanın özelliği, nehir kıyısınca dizili tahta evleri. Bu evlerden en meşhuru ise Fin şair Johan Ludvig Runeberg’in uzun yıllarını geçirdiği ev. Porvoo aynı zamanda Finlandiya’nin Orta Çağ’da kurulan 6 kasabasından biri. Kuruluş tarihi XIV. yüzyıla dayanıyor.

21 Ocak 2016 Perşembe


Açık olacağım, Helsinki’ye gelmeden önce denizlerin böylesine donabildiğini bilmiyordum. Buz kültelerinin oluşabileceğini tahmin ediyordum da, böyle üzerinde yürünecek kadar donabileceğini düşünmemiştim (en azından kıta Avrupasında).

Evet, kış aylarında, ocaktan marta ayına kadar, tabii ki hava durumuna bağlı olarak Baltık Denizi’nin üzerinde yürümek mümkün!

Deniz üzerinde yürümek için şehirde iki popüler nokta bulunuyor. Bunlardan biri Seurasaari’nin bulunduğu kısım, diğeri de Kaivopuisto Parkı’nın ön kısmı.

Biz daha önceden Seurasaari’ye geziler yaptığımız için, bu sefer de Kaivopuisto tarafını iyice gezmiş oluruz diyerekten bu parkın olduğu kısma gittik.

18 Ocak 2016 Pazartesi


Geçen haftaki yazımda Nuuksio MilliParkı’ndan ve orada yapabileceğiniz yürüyüşlerden bahsetmiştim. Gerçekten de doğa ile iç içe olmak için Nuuksio Helsinki’ye oldukça yakın. Otobüsle sadece 45 dakika. Ancak bu milli parktan çok daha yakın bir yer daha var. Üstelik şehirde bulunduğunuz noktaya göre belki otobüse bile binmeden, yürüye yürüye ulaşabileceğiniz bir ada: Seurasaari.

Sonbaharda yürüye yürüye gitmeye karar verirseniz renkler gerçekten çok güzel oluyor:

14 Ocak 2016 Perşembe

Finlandiya’nın, Avrupa’nın en sık ormanlık alanına sahip olan ülke olduğu söyleniyor. Öyle ki hâlen balta girmemiş kısımlar bulunuyormuş. Helsinki’nin çevresine bile ağaçlara bakınca anlaşılıyor zaten. Bazıları öylesine sık dallı ve dalları yerlere kadar uzanıyor ki içerisinde girmek imkânsız.

Bu dalların arasında hızlı arkadaşlarla karşılaşmak mümkün :)
Helsinki’ye geldiniz ya da zaten burada oturuyorsunuz ve hafta sonunuzu çok da uzak olmayan bir yerlere giderek, doğayla iç içe geçirmek istiyorsunuz. İşte bunun için en ideal noktalardan biri Nuuksio Milli Parkı (Nuuksion Kansallispuisto / Nuuksio National Park). Helsinki’nin merkezine otobüsle yaklaşık 45 dakika mesafede, Espoo bölgesinde kalan bu milli park size farklı seviyelerde yürüyüş parkurları sunuyor. Özellikle sonbahar ve ilkbahar da oldukça cazip olan bu orman kış yürüyüşlerine de açık. Ayrıca yazın sanıyorum özellikle ağustos gibi gidip mantar ve böğürtlen toplayabilirsiniz. Böğürtlen için bir şey diyemiyorum, ancak mantar için yine de temkinli olmakta yarar var. Bilginiz yoksa toplamamanızı öneriyorum ben.

11 Ocak 2016 Pazartesi


Lux Helsinki, Helsinki’nin ışık festivaline verilen isim. Yaklaşık olarak 20 yıldır (1995’den beri) Helsinki’de yılda bir iki kez ışık festivalleri düzenleniyormuş. Lux Helsinki ismiyse 2012’den beri kullanılmaktaymış.

Festivalin başlangıç noktası hemen gar yakınındaydı
Ne yazık ki festival Pazar günü bitti. Ancak ben yine de gelecek yıllar açısından bilgi olması için küçük bir yazı yazı yazmaya karar verdim.